24 Nisan 2010 Cumartesi

YUNAN TANRILARI

Yunanistan'ın en yüksek dağı olan Olimpos dağı, Yunan mitolojisinde tanrıların oturduğu dağdır. Tanrıların kralı Zeus'un meskeni olan Olimpos, Zeus dışında, Yunan mitolojisinin 13 büyük tanrısının evidir.





Zeus; tanrıların kralı, en büyük tanrı, Olimpos'un ve tanrılar da dahil olmak üzere her şeyin yöneticisi.
Hera; Zeus'un karısı, evliliğin tanrıçası.
Poseidon; Okyanusların, denizler aleminin tanrısı. Zeus'dan sonra gelen 2 büyük tanrıdan biri (diğeri Hades).
Hades; Yer altının ve ahiretin tanrısı, ölen insanların ruhlarıyla o ilgilenir, Zeus'dan sonraki en büyük 2 tanrıdandır.
Athena; Zekâ, sanat, eğitim ve barış tanrıçası.
Ares; Savaş ve kahramanların tanrısı.
Hephaistos; Ateşin ve demirciliğin tanrısı. Tanrıların demircisidir.
Apollon; Müzik,kehanet,sağlık,güneş,ateş ve şifa tanrısı.
Artemis; Avcılığın ve hayvanların tanrıçası.
Hermes; Hırsızların ve yolcuların tanrısı.
Afrodit; Aşkın, cinselliğin ve fiziki güzelliğin tanrıçası.
Hestia; Evin, ailenin ve ocağın tanrıçası.
Demeter; Doğanın, tarımın ve bereketin tanrıçası.
Dionisos; Sarhoşluğun ve şarabın tanrısı.















Zeus

Zeus, eski Yunan mitolojisinde tanrıların kralı, en güçlü ve önemli tanrıdır.
Gökyüzünün, şimşek ve gökgürültülerinin tanrısıdır. Çoğu zaman elinde bir şimşek ile resmedilmiştir. Bereket ile özdeşleşmiştir, yağmur ondan beklenir. Titan Kronus'un ve eşi Rheia'nın oğludur.Tanrıça Hera'nın kocasıdır. Simgesi şimşeğin yanında boğa, kartal ve meşe ağacıdır. Aynı zamanda tanrıların kralı olduğu için taht ve asa ile de sık sık betimlenir.
En bilinen özelliklerinden biri çapkın oluşudur. İstediği her şeyin şekline girebilen Zeus'un Leda için kuğu, Europa için boğa oluşu kudretine en iyi örnektir. Ölümlü ölümsüz herkese aşık olabilen tanrıların tanrısı Zeus'un gözdesi Ganimedes adlı bir çobandır. Çapkınlığı yüzünden eşi Hera tarafından sürekli takip ettirilmektedir.
Rheia, Zeus'u Kronus'un yutmasını engellemek için, Girit'te İda Dağında bir mağarada doğurmuş ve Amaltheia'ya bırakmıştır. Kocasına ise bir kaya parçasını Zeus diye yutturmuştur. Zeus büyüdüğünde, doğan bütün çocuklarını yutan babası, Kronus'u yenerek, kardeşleri Poseidon ile Hades'i kurtarmış ve Olimpos'un kralı, kural koyucusu olmuştur. Olimpos dağında oturur.










Hades



Hades Yunan mitolojisinde ölülere hükmeden yeraltı tanrısıdır. Zeus,yeryüzünün hakimiyetini kardeşleri arasında paylaşırken Zeus'a gökyüzü, Poseidon'a denizler ve Hades'e yeraltı düşer. O artık ölüler ülkesi tanrısıdır, korkunç bir tanrıdır ancak kötü değildir. Yer altının tüm hazineleri Hades'in olduğu için Romalılar onun adını Pluton olarak değiştirmiştir. Karısı, Demeter ve Zeus'un kızı Persephone'dir.
Kelime anlamı olarak "Hades" görünmez manasına gelmektedir. Onu görünmez yapan bir miğferi vardır. Yeraltı zenginliklerinin sahibidir, yerden çıkan değerli metaller onu bolluk çokluk ve servet tanrısı yapmıştır. Acımasız ve hatta korkunçtur; ama sözünden dönmez ve birçok tanrının aksine kaprisli bir tanrı değildir. Mitolojik öykülerde adı çokça yer almamaktadır. Bilinen en önemli öyküsü karısı Persephone'yi kaçırması ile ilgili olandır. Ancak Hades'in en önemli sıfatı, ölümün tanrısıdır. (Ölüm de başlıbaşına bir tanrıdır: Thanatos)
Hades aynı zamanda ölüler ülkesinin de adıdır. Hades ülkesi Asphodel, Tartaros ve Elysium olmak üzere üçe ayrılır. Ölen insanlar, fani yaşamlarında iyilerse Elysium'da, ne kötü,ne de iyilerse Asphodel'de yaşamlarını sürdürürler. Zeus ve Olimpos tanrılarının düşmanları, katiller vb. kişiler ise ceza olarak Tartaros'a atılırlar.
Enteresandır ki, Hades'in yeraltı ülkesine yaşayanlar da ölmeden geçebilmektedir. Ancak diyarın girişini üç kafalı şeytani bir köpek olan Cerberus korur. Herkes o köpeğin dehşetinden korkar ve kimse o kapıyı geçemez.










Poseidon

Poseidon , Yunan Mitolojisi'nde denizler, depremler ve atlar tanrısı. Kronos ile Rheia'nın oğlu. Zeus ile Hades'in kardeşi. Roma mitolojisi`nde Neptün (Neptunus) olarak bilinir. En önemli silahı üç dişli bir yabadır ve bu yabayı yere vurduğunda depremler meydana gelir. Posedon hırs ve gücü temsil eder. Posedon'un hırsı Atlantis'in yok olmasına sebep olmuştur. Bunun nedeni ise dünyanın en mükemmel şehrini inşa etme arzusudur.
Poseidon Dor'ların göçlerinden önce Peloponnesos ile Boiotia'da saygı görürdü. Üç dişli yabası ile denizleri allak bullak eder, karaları sarsar, depremler yollardı. Bunun için Poseidon'a Enosikhthon ile Gaeiokhos (yerin altında yürüyen) de denir. Ayrıca atların da tanrısıydı; En eski efsanelerde sık sık at şeklinde tasvir edilir. Pegasus, Poseidon ile zorla sahip olduğu Medusa'nın çocuğudur. Poseidon Şerefine tertiplenen araba yarışları içinde, Korinthos'ta yapılan İsthmia yarışarı en meşhurlarıdır. Atina'da ki Erekhteion'da, Poseidon'la Athena arasında ki yarışın izleri görülür; Posedon, üç dişli asasını vurunca kaya da koca bir yarık açılmıştır.Zeus'un kızı olan Athenaya Atinada yenilmiştir.









Mitolojik Öyküler





PHAETHON VE GÜNEŞ ARABASI'NIN ATLARI





Dünyayı kuşattığı ileri sürülen ırmak tanrısı Okeanos'un kızı Klymene ile bilgelik ve doğruluk tanrısı Apollon’un Phaethon adında bir çocukları vardır. Phaethon, arkadaşlarına kendisinin tanrı Apollon’un oğlu olduğunu anlatır. Arkadaşları ona inanmaz ve yalan söylediğini düşünürler. Phaethon’un çok üzüldüğünü gören annesi Klymene, onu babası Apollon’a gönderir. Phaethon, babası Apollon’u görmeye gider. Oğlunun geldiğini gören Apollon bu duruma çok sevinir. Phaethon’a, arkadaşlarını ikna etmesi için yardım edeceğine dair söz verir. Phaethon bir süre düşünür ve arkadaşlarını inandırmak için babasından Güneş arabasını kullanmak için izin ister. Her gün Apollon’un idare ettiği güneşin şarına dört gürbüz at koşulurdu. Bunların adları “Eous, Pyrous, Ethon, Phlegon”dur. Yani “Al at, Ak at, Parlak at, Toprak at” dır. Güneş sabahleyin kırmızı olarak doğar, yavaş yavaş beyazlaşır, sonra öğle vakti parlak olur. Akşama doğru batacağı sırada toprağa dokunur ve toprak rengini alır. Güneş tanrısı sabahleyin şafağın pembe parmaklarıyla açtığı gök kapısından çıkar, akşam olunca yorgunluğunu dindirmek için batıda olan sarayına iner, orada geceler. Apollon bu teklif karşısında şaşırır ve oğlunu caydırmaya çalışır. Çünkü güneş arabasını kullanmak oldukça tehlikeli bir iştir. Ancak Phaethon fikrini değiştirmez ve babası sözünü tutmak zorunda kalır. Phaethon’u hem annesi hem de kız kardeşleri güneş arabasını kullanması konusunda yüreklendirirler. Phaethon, arabayı kullanmak için oldukça acemidir. Buna rağmen arabayla oldukça uzaklara ve yükseklere doğru yol almaya başlar. Doğu ufkunda öyle bir yere gelir ki, burası gök kubbenin en tepesidir. Arabasıyla gökyüzünün bir ucundan diğer ucuna büyük bir çizgi çizmeye başlar. Daha sonra bu çizgi gökyüzünde Samanyolu olarak anılmaya başlar. Bu sırada Dünya yüzeyi soğumaya başlar, çünkü araba çok uzaklara gitmiştir. Bunun üzerine arabanın atları hızla Dünya’ya doğru yol almaya başlar. Dünya üzerinde Afrika semalarından geçerken arkalarında bıraktıkları yerler kavrulur. Nehirler, göller ve tüm su kaynakları kurur. Büyük bir çöl oluşur. Asıl tehlike Phaethon’u ileride beklemektedir. Phaethon bir anda büyük akrebi (Scorpio) görür. Akrep güçlü kuyruğuyla arabada başı çeken atı sokar. Araba eskisinden daha hızlı bir şekilde gitmeye başlar. Tüm bu olanlardan sonra Phaethon babasını kendisini caydırmaya çalışma isteğinin haklılığını anlar. Baş tanrı Zeus bütün olan bitenin farkındadır. Çevreye daha fazla zarar gelmemesi için bir yıldırım yollayarak Phaeton’u öldürür ve vücudu dünyaya doğru düşmeye başlar. Arabanın atları ahırlarına geri dönerler. Phaethon’un vücudu Eridanus nehrine düşer ve dibe doğru batar.
Phaethon’un ölümüne çok üzülen kızkardeşleri tam dört ay boyunca durup dinlenmeden ağladılar. Onların bu hallerine acıyan tanrılar, bu kızkardeşlere daima inleyen ve sarsılan kavak ağaçlarına dönüştürdüler. Ağaca dönüşen kız kardeşler, Eridanus nehri boyunca dizilirler.
Phaethon’un başına gelenleri duyan arkadaşı Cygnus, onun cesedini bulabilmek için nehre girer. Cygnus, Phaethon’un çok yakın ve sadık bir arkadaşıdır. Phaeton’un cesedini bulmak için nehre ard arda dalar ve nehirde boydan boya devamlı yüzmeye başlar. Bu hareketleri onu nehirde yiyecek arayan bir kuğuymuş gibi gösterir. Daha sonra Cygnus, arkadaşının acısıyla ölür. Tanrı Apollon, Cygnus’a acıyarak onu gökyüzüne Kuğu takımyıldızı olarak koyar.













PROMETHEUS





Prometheus, öteki kardeşleri gibi, tanrısal düzene kafa tutmuş, karşı çıkmış ne var ki öteki kardeşlerinden farklı olarak sonunda insanlar yaratmak ve onlara ateşi (yaratıcılığı, bilimi, uygarlığı) vermekle bu düzeni değiştirmeyi başarmıştır.
Olympos tanrılarının kuvvet ve kudretine karşılık, Prometheus'da kurnazlık ve zeka vardır. Titanların isyanları sırasında tarafsızlığını korumuş ve başkaldırmamış bir Titan oğlu olarak Zeus'un gözüne girmeyi başarmıştı. Zeus onu Olympos'daki ölümsüzlerin arasına aldı. Oysa o Zeus ve arkadaşlarına karşı kin besliyordu. Dedelerinin öcünü almak için, kendi gözyaşıyla yoğurduğu balçıktan ilk insanı yarattı. Sonra onun acizliğine acıyarak, Hephahistos (Ateş Tanrısı) alevler saçan ocağından bir kıvılcım çaldı ve insanlara armağan etti. Bunun için Tanrı Zeus tarafından Kafkas Dağında zincire vurulmuş ve Prometheus Desmotes (zincire vurulmuş Prometheus) adıyla anılmıştır. Tanrılarca görevlendirilen bir kartal(bazen akbabayla karıştırılır) sürekli olarak, her gece yeniden oluşan karaciğerini kemirmektedir. Onu Kafkas dağının tepesindeki bu işkenceden Zeus'un oğlu yarı tanrı, ölümlü Herakles kurtarır. Prometheus; "Zeus tahtından düşmedikçe benim işkencelerimin sonu yoktur" der, böylelikle insanlığa özgürlüğün yolunu göstermiş olur.Bu arada Zeus, kendisini hiçe sayan insanlara da bir ders vermek için, Hephaistos'a su ve balçıktan ilk bakirenin heykelini yaptırdı ve kalbine ruh yerine Prometheus'un ateşi çaldığı yerden aldığı bir kıvılcımı koydu ona Pandora ismini verdi. Onu insanlara yollarken eline verdiği kutuda ise tüm kötülük ve ızdıraplar vardı. Zeus böylece insanlardan da intikamını aldı.
Zincire vurulmasındaki asıl neden Zeus'un ondan korkuyor olmasıdır. Geleceği görme yetisi olan bir titan'dır ve bu yetisini kullanarak Zeus'un Kronos'u tahttan indirmesine yardımcı olmuştur. Gelecekte de Prometheus'un bu özelliğini kendisinin tahttan düşürülmesi için de kullanacağından korkan Zeus, Prometheus'un ateşi (bilgiyi) çalarak insanlara vermesi ile ondan kurtulmak için gerekli fırsatı elde etmiştir. Bu işkence 30000 yıl sürmek üzere planlanmıştı, fakat Herkül'ün onu serbest bırakmasıyla Prometheus kendisinin karaciğerini her gün yiyen kartalı buldu ve öç olarak Zeus'un Prometheus'u cezalandırmakla görevlendirdiği kartalın karaciğerini yedi. Zeus bu şekilde cezasını sonlandıran Prometheus'u affetti ve tekrar ölümsüzler arasına aldı.